Erzincan İliç altın madeninde yaşanan toprak kayması inisiyatif almayan yetkililerin ihmaliyle geldi

Feramuz ERDİN

Erzincan İliç’te meydana gelen toprak kaymasıyla ilgili ifadeleri okudukça basit bir karar alma sistemi kurulamaması nedeniyle insan hayatının nasıl riske atılabildiğini görebiliyorsunuz.

ACİL DURUMU TESBİT EDİP E –POSTA GÖNDERMEK İLE YETİNMİŞ

Maden sahasında kayarak olaya neden olan işlenmiş toprağın durumunu elektronik cihazlar ve gözle kontrol etmekle görevli olan Jeoteknik Mühendisi Ali Rıza K, olay günü sabah 9.30’da bir diğer mühendis olan Berkay Mısır tarafından aranmış. Mısır, sahada hareketlilik gözlemlediklerini bunun radar ile de kontrol edilmesini istemiş.

Radarda hareket artışı tesbit eden K. İliç bölgesine geçerek çatlak ve yarıklarda incelemelerde bulunmuş, çalışmaların durdurulması ve oraya kimsenin girmemesi için görevlileri uyarmış.

Ofisine geçen K. radar sistemindeki hareketliliğin daha da arttığını görünce şirket temsilcisi Ronald Guille’ye bir e –posta göndererek durumu bildirmiş ve operasyonların durdurularak, gerekli iyileştirme çalışmalarının yapılmasını istemiş.

Ayrıca siyanürü kesin talimatı veren K. saat 13.30’da tekrar sahaya giderek yeni kontroller gerçekleştirdiğinde durumun daha vahim hale geldiğini görmüş.

Zaten saat 14.48’de de toprak yığını harekete geçerek önüne gelen her şeyi sürükleyerek götürdü.

VIDEOLAR İŞİN DEVAM ETTİĞİNİ GÖSTERİYOR

İfadelerine başvurulan diğer şirket yetkilileri de işleri durdurduklarını beyan etmelerine rağmen olay anını gösteren iki video kaydında da toprak kayması başladığında araçların oradaki yolu kullanmaya devam ettikleri, kamyonların geri geri kaçmak suretiyle bu afetten kurtulmaya çalıştıkları açıkça görülmektedir.

O ana kadar bazı taşeron firmaların ise tehlike nedeniyle işlerini durdurdukları ve personelinin sahayı terk ettiği dile getirilmektedir. Yani kısmi bir paydos söz konusu olmuştur.

HERKESE “DUR” DİYEBİLECEK O KİŞİ ÖNCEDEN BELİRLENMELİ

Olayların gelişimini ve alınan ifadeleri birlikte değerlendirince, açık bir tehlikenin varlığı karşısında bile kanuni sorumluların dahi gerekli inisiyatifi kullanarak tüm iş ve işlemleri aynı anda durduramadıkları görülmektedir. Toprak kayması belki kaçınılmaz şekilde yine olacaktı ancak sahanın tamamen boşaltılmaması sonucunda unun sonucunda dokuz işçi toprak yığınının altında kalarak kaybolmuştur.

Ticari bir işletmede gelir kaybına neden olabilecek kritik bir kararı almak orta ve alt düzey çalışanlar açısından neredeyse imkânsızdır. Hiçbir çalışan böyle bir kararı vermenin mali ve idari sonuçları ile yüzleşmeyi göze alamaz. Her ne kadar yasal mevzuat iş sağlığını tehlikeye atabilecek bir durumda işçinin çalışmayı reddetmesine imkân vermiş olsa da olayı teşhis etme ve karar verme mekanizmalarında netlik sağlanamaması bu gibi acı kayıpların yaşanmasına neden olabilmektedir.

İşte bu durumların yaşanmaması için bir Kriz Yönetim Planı hazırlanmalı ve o anda sahada bulunan orta ve alt düzey yöneticiler can ve mal güvenliğini sağlayacak her türlü tedbiri uygulayabilecek yetki ile donatılmalı ve bu konuda herkes bilgilendirilmeli ve eğitilmelidir. Yetkilendirilen kişi(ler) operasyonun kısmen veya tamamen durdurulmasına karar verebilmeli; tahliye talimatı vermek üzere inisiyatif ile donatılmalıdır. Can ve büyük mal kayıplarının önüne ancak bu şekilde geçilebilir.

patronlardunyasi.com

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir